Hayat bir dengesizlik işi. Birçok insanın düşüncesi böyle. Her ne kadar hayatın ve hayatta olan durumların denge içerisinde ahenk oluşturması özdüşünce olsa bile, aşk gibi bir dengesizliği hayatın ahengine katabilen insanların sayısı az değil. Peki, ünlü yönetmenler ve senaristler bu duruma nasıl bir bakış açısı getiriyor? Onların toplumda gördüğü ve kendi tecrübeleri ile harmanladığı bu duyguları nasıl dile getiriyorlar? İşte bunlardan 20 örnek.
1Pride & Prejudice

– Şiirin, aşkı yok edecek gücü olduğunu kim keşfetti acaba?
+ Şiir aşkın gıdasıdır sanırdım.
– Güzel ve sağlam bir aşksa. Ama sadece basit bir özentiyse, tek bir sone aşkı öldürebilir.
2Silver Linings Playingbook

Benim deliliğimle uyuşabilmenin tek yolu, senin de delice bir şey yapmandı.
3Pulp Fiction

Özel biriyle birlikte olduğunu, çenesini kapatıp karşılıklı susabildiği zaman anlıyor insan.
7Before Sunrise

Ben aşkı yalnız olmayı bilmeyen iki kişi için bir tür kaçış yolu olarak görüyorum. Komik. İnsanlar hep aşkın tamamen bencillikten uzak olduğundan söz ederler. Ama düşünürsen, bundan daha bencilce bir şey olamaz.
12Love Actually

Dünyanın durumu yüzünden karamsarlığa düşünce Heatrow Havaalanı’ndaki varış kapısını düşünürüm.Genelde insanlar nefret ve hırsın hakim olduğu bir dünyada yaşadığımızı düşünür. Fakat ben öyle düşünmüyorum. Bana her yerde sevgi varmış gibi geliyor.Pek itibar edilmez, haber değeri de yoktur, ama sevgi her yerde..
Babalar, oğullar, anne ve kızlar, karı ve kocalar, arkadaşlar, sevgililer…
Uçaklar ikiz kulelere çarptığında edilen telefonların hiç birinde nefret ve intikam mesajları yoktu. Hepside sevgi mesajlarıydı.İçten içe biliyorum ki, eğer görmek istersen sevgi her yerde….
14The Cutting Edge

Birbirimiz için yanlış kişiler olduğumuzu söyleme..Ben şöyle görüyorum.. Başka hiç kimse için doğru kişiler değiliz.
16Juno

Bence yapılabilecek en iyi şey seni olduğun gibi sevecek birini bulmak; İyi, kötü, çirkin, güzel, yakışıklı, o anda neysen… Doğru kişi her koşulda güneşin senin üzerinde parladığını düşünecektir.
17Eternal Sunshine Of The Spotless Mind

Dalgaların oradaydın. Seni uzaktan görebiliyordum. “Ne garip, birinin sırtını çekici buluyorum.” diyordum.
18Leon: The Professional

Mathilda: Leon, sanırım sana aşık oluyorum. Benim için bu bir ilk.
Leon: Bu bir ilkse bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun?
Mathilda: Çünkü hissediyorum.
Leon: Nerede?
Mathilda: Midemde. Sıcacık. Her zaman bir düğüm var gibiydi orada, şimdi yok artık.
Leon: Mathilda, mide ağrının geçmesine sevindim. Ama bunun bir anlamı olduğunu sanmıyorum.