Ahmed Arif‘in 1954- 1959 yılları arasında Leylâ Erbil’e yazmış olduğu mektupların derlendiği kitaptır Leylim Leylim.
Ahmed Arif, aşkının her zaman arkasında durmuştur ve sevmekten hiç usanmamıştır Leyla’sını. Leylâ Erbil ise her zaman dostça yaklaşmıştır ona. Ahmed Arif bu konumu zamanla kabullenmiştir. Öyle ya, çok sevmişti Leylâ’sını; “Sen ister dostum ol, ister sevgilim, yeter ki hayatımda ol” demiştir.
Ahmed Arif’in kaleminden, Leylâ Erbil’e dökülen sözler:
1Kulluğum, divâneliğimle ellerini, gözlerini öperim. Öpüyorum ama doyamıyorum. Mutluluk ya da cehennem bu galiba. Sana doymak, korkunç ahmaklık olur.

Tarihsiz
2Gözlerinden öperim cânım. En çok da burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum.
–Yarı Parçan

15 Mayıs 1954
Ankara
Ankara
4Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı, daha bir ustaca ve korkusuz yaşarım. Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem! İlk işim o olur.

24 Haziran 1955
Diyarbakır
Diyarbakır
5Ölüm bile getirsen güzelsin ömrüm. İnan bana, bütün yüreğimle söylüyorum bunu. Bağırabilirim de. Ne var? Gene mi “ötekiler” le mukayese beni? Maşallah sevgilim! Çok mültefitsin… Korkunç vuruyorsun. Hem de eldivensiz. Vur canım. Aşağılık bile olsa hoşuma gidiyor bu hâlim. “Ben senin mecburunum- başkaca yokum.”

16 Temmuz 1955
6Benim her şiirimde sen varsın ve olacaksın. Ama dünyanın en dehşet şiiri bile “sen” olamaz. Bunu yaşamak gerek. En asıl gerçek bu işte.

16 Temmuz 1955
7Hiçbir uğraş, hiçbir umut, seni düşünebilmek, seni anlayıp sevmek, yüzüne bakabilmek kadar dolu, anlamlı ve yaşanmaya değer olamaz.

Tarihsiz
8Canım benim,
Bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana koştuğunu duyarım hep.

5 Mart 1956
9Bu iki yıldan bu yana ise, bütün bu ıvır zıvırları unuttum. SEN VARSIN. Ya da ben sade bu iki yıldan bu yana BENim.

24 Nisan 1956
10Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini…

2 Mayıs1956
11Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun! Oysa adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor. Yüzüme şavk geliyor.

Tarihsiz